DÊSTPEK-ANASAYFA

MANDENLER ( Sabiiler ) (4.BÖLÜM) SON

12 Haziran 2014 Perşembe

f) İbadetleri 

Mandenler’in yaşantısı dinsel kurallarla sıkı bir disiplin altına alınmıştır. Ruhun kurtuluşu için ibadet şarttır. Manden ibadetleri arasında en önemlisi vaftizdir. “Masbuta”, “Tamaşa” ve “Rişama” biçimlerinde üç çeşit vaftiz vardır. Tam vaftiz olan “Masbuta” bir din adamı gözetiminde akarsuya tümüyle dalıp çıkma biçiminde uygulanır ve haftada bir kez pazar günleri yapılması zorunludur. “Tamaşa” ise bir din adamı yardımı olmadan kişinin kendi başına akarsuya üç kez dalıp çıkması işlemidir ve ancak kavga, küfür etmek, yalan söylemek gibi dinsel bakımdan kirli sayılan eylemler sonrasında uygulanır. “Rişama” ise İslam’daki abdeste benzer biçimde uygulanan bir vaftiz türüdür. Vaftizin kesinlikle bir akarsuda yapılması gerekir. Mandenler, akarsuları Işık Evreni ile ilişkili görürler ve onları “Yaşam Suyu” diye adlandırırlar. Haftada en az bir kere uygulanan vaftizin dışında dinsel bayramlarda, evlilik, doğum, ölüm, yolculuk gibi durumlarda da vaftiz uygulamaktadırlar. 

İbadetler arasında çeşitli nedenlerle düzenlenen törenler ve yemekler de önemli bir yer tutar. Ölüm sonrasında yapılan “Masiqta” adlı tören, ölen kişinin ruhunun Işık Evreni’ne hızla ulaşması için uygulanır. Bu törende din adamları tarafından hazırlanan özel yemekler, belirli ritüeller vasıtasıyla yenilir. Ölüm dışında, rahipliğe giriş töreni (inisiyasyon) ve tapınağın temizlenmesi gibi nedenlerle de ritüelik yemekler düzenlenir. Bu tür ayin yemeklerinden önce din adamları tarafından güvercin ve koç kurban edilmesi de sık görülen uygulamalardandır. 

Üç kez gündüz ve iki kez gece olmak üzere günün belirli saatlerinde Işık Kralına dua ederler. Bu dualar yüzler kuzeye dönülerek gerçekleştirilir. 

Yılın belirli günlerini uğursuz kabul ederler ve böyle günlerde iş yapmamaya, dışarı çıkmamaya özen gösterirler. Yılın belirli günlerinde de bayram yaparlar. En önemli bayramları, bir tür bahar bayramı olan, beş gün boyunca kutlanan “Panja” ya da “Parvania” bayramıdır. 

Diğer gnostik geleneklerin aksine, Mandenler’de dünyadan elini eteğini çekerek bir inziva yaşamı sürmek biçiminde uygulamalara yer yoktur. Her ne kadar dünyanın kötü güçler tarafından yaratıldığına inansalar da evlilik, çocuk sahibi olma ya da iş kurma gibi olaylara çok önem verirler. 

Mandenler tapınaklarına “Mandi” adını verirler. Tapınaklar, genellikle bir akarsu yakınında, kuzeye bakan, güney tarafında küçük bir kapısı olan, penceresiz, basık bir kulübeden ibarettir. Bu yapının akarsuya bağlanan küçük bir vaftiz havuzu vardır. Tapınak içinde herhangi bir döşeme ya da süsleme bulunmaz, burada ibadet de yapılmaz. Mandi aslında Işık Evreni’nin küçük bir modeli, bir simgesi olarak düşünülür. Mandilere yalnızca din adamları girebilir. Onlar da sadece belirli zamanlarda girerler. Bu bakımdan Mandinin bir tapınak olduğunu söylemek bile zordur; zira tapınaktan çok bir kült kulübesi niteliğindedir. 

Toplumsal Yapı 

Mandenler’de birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış toplumsal kastlar mevcut değildir. Bununla birlikte topluluk içinde dini törenleri yöneten bir din adamları grubu bulunur. Kuramsal olarak bedence sağlam, soyunda bir sapkınlık ya da dinden dönme olmayan herkes din adamı olabilir. Ancak uygulamada din adamlığı babadan oğula geçen bir meslek gibidir. 

Din adamı olacak kişiler uzun bir süre bir başka din adamı gözetiminde adaylık ve öğrencilik dönemi geçirirler. Daha sonra düzenlenen bir inisiyasyon töreni ile din adamı olurlar. Din adamlığı dört dereceden oluşan bir hiyerarşik yapıya sahiptir. Yardımcı din adamlarına “Aşganda” adı verilir. Normal din adamlarına “Tarmida” denir. “Ganzibra” derecesi ise yöresel baş rahiplik düzeyidir. En üst dereceye “RişAma” adı verilir ve Manden topluluğunun önderi anlamına gelir. 

Topluluğun tüm üyeleri kutsal elbise olan “Rasta”yı sürekli giymek zorundadır. Rasta, uzun beyaz bir elbisedir. Rasta’sız ölmek, ölüm sonrasında büyük cezalar getirecektir. Bu nedenle Mandenler, dış elbiselerinin altına daima Rasta’larını giyerler. 

Din adamları, Rasta’ya ek olarak, bazı özel eşyalar da kullanırlar. Bunlar arasında en önemlisi sağ el küçük parmağında taşınan altın bir yüzüktür. Ayrıca zeytin dalından yapılmış bir asa, ağzı ve burnu kapatacak biçimde başa sarılan beyaz bir sarık ve saçları bağlamak için başa sarılan bir kurdele vardır. Yalnızca din adamlarının giyebildikleri bu nesneler, din adamının ölümünde kendisi ile birlikte gömülürler. 

Topluluk üyeleri için bir dine kabul töreni yoktur. Manden bir aileden doğan herkes topluluğun doğal üyesi olarak kabul edilir. Manden anne ya da babadan doğmamış bir kimsenin topluluğa kabulu olanaksızdır. 

Her topluluk üyesinin bir dünyalık adı, bir de gizli adı olmak üzere iki adı vardır. Gizli ad, doğumda din adamları tarafından yapılan astrolojik hesaplar sonucunda verilir. Bu gizli ad yalnızca topluluk üyeleri arasında ve dinsel törenlerde kullanılır. 

Her üyenin topluluğun gizlilik ilkesine uyması en önemli görevidir. Manden dininin herhangi bir kuralı ya da öğretisini, Manden olmayanlara aktarmak en büyük günah olarak değerlendirilir. 

Günümüzde Sabiiler 

Günümüzde Sabiiler Dicle ve Fırat kıyıları, Irak’ın güneyindeki eski Kuzistan’ın Karun Nehri Boylarında yaşamalarına rağmen büyük bir bölümü Bağdat ve Basra’da yaşamaktadırlar. Sabiiler kendileri dışında kimseyle evlenmeyen kapalı toplum olup Altın ve Gümüş işçiliğinde oldukça ilerlemişlerdir.Irak'ın dışında İsveç,Avustralya,ABD gibi ülkelerdede yaşayan Mandaistlern Günümüzde Dünya’da sayısı 30.000 kadardır 




0 yorum:

Yorum Gönder