12 Haziran 2014 Perşembe
3-Prostestan Mezhebi
Almanca'da
"protestieren" kelimesinden alınmış olan Protestan "itiraz,
protesto, başkaldıran" anlamlarına gelir. Protestan mezhebinin doğuşu,
XVI. yüzyılda Martin Luther (1489-1546)'in Roma Katolik Kilisesi'ne karşı;
1- Günahları bağışlamak,
2- Günahların bağışlanmasını
malî bir kaynak haline getirmek,
3- incil yorumunu kendi tekeline
almak,
4- Ayin dilinin mutlaka Latince
olması vb. hususlara itirazları ile başlamıştır.
Martin Luther itirazlarına kısa
zamanda taraftar bulunca hareket hızla büyüyerek yayılmıştır. (40) itirazcılar
kendi görüşlerini çeşitli mahfillerde açıklamak imkânı buldukça, onların
fikirlerini benimseyenler de o nisbette artarak geniş bir coğrafyaya sahip
olmuştur. Protestan mezhebine incil Kilisesi de denir.
Protesto hareketinin yaygınlık
kazanması, reformasyonun başlaması ve çeşitli kiliselerin doğmasıyla
sonuçlanmıştır. Protestanlığa göre Allah'a ulaşabilmek için hiçbir kilise
görevlisinin aracılığına ihtiyaç yoktur. Hıristiyan geleneğinin yakın geçmişten
aldığı şeklin bir diğer adı olan Protestanlık, kilisenin bizzat kendi
değerlendirmesine göre:
1- itirafla ilgili durum,
2- Ruhanî tavır,
3- Hıristiyanlığa daha uygun bir
görünüm verme vb. noktalarda geçmişine nisbetle yeni bir hüviyet kazanmıştır.
Protestanlık, tarihinin belirli
bir döneminde ve bazı özel şartlar sonucunda ortaya çıkmasına rağmen, fikir ve
ruhî yapı itibariyle sadece XVI. yüzyılın mahsulü sayılmamalıdır. Bazı Dinler
Tarihçilerine göre, Protestan reformcular ile onları takib edenler, o yüzyılda
yapılan dinî yorumlarla yeni bir gerçeği bulmak yerine, eski dinî gelenekleri
yeniden ortaya koymuşlardır. Bu bakımdan Protestanları, kâşif değil, yenileyici
olarak görmek lâzımdır. inançlarına göre günahkâr bir kişi ancak Tanrı'nın
karşılıksız inâyetiyle kurtuluşa erebilir. Protestan mezhebi son dört yüz yıl
içinde başlıca iki dinî tür olarak kendini göstermiştir:
1- Klasik Protestanlık,
2- Radikal Protestanlık.
1- Klasik Protestanlıkla
Hıristiyanlığın aldığı yeni şekle karşı isyan ederek kilisenin Katolik anlamını
koruyan büyük kilise sistemleri kastedilmektedir.
2- Radikal Protestanlık terimi
daha çok bu mezhebin ortaya çıkışını açıklayan olayı anlatmak için
kullanılmaktadır. Bu terim aynı zamanda dinî gruplarla dinî düşünce ekollerini
de içine almaktadır. Bu ekolün mensupları Kitab-ı Mukaddes ile Hıristiyan
kilisesinin dinî merasim varisleri (41) olduklarını iddia etmişlerdir.
Protestanlığın ilk ifadesi
Lutheryanizm'dir. Bu terimle Martin Luther'in faaliyetleri, O'nun ruh ve
görüşüne borçlu olan Hıristiyan fikirleri ile özel kiliseler anlaşılır. Bu
ekol, kulun hayatı ve kilise ibadeti üzerinde özellikle durmuştur.
Protestan Mezhebi'nin
özellikleri şunlardır:
1-Papa da bir insandır,
yanılabilir.
2-Diğer iki büyük Hıristiyan
mezhebinin kabul ettiği teslise inanırlar.
3-Kutsal kitabı yorumlamaya
herkes yetkilidir.
4-Sakramentlerden yalnız Vaftiz
ve Evharistiya'ya inanırlar.
5-Azizleri kabul etmezler.
6-Kiliselerde resim ve heykel
lüzumsuzdur.
7-Haç çıkarma geleneklerine
inanmazlar.
8-ibadet ve ayinleri herkes
kendi diliyle yapabilir.
9-A'râf ve ebedî ceza yoktur.
10- Meryem sıradan bir
insandır; ilâhî bir niteliği yoktur.
11-Günah çıkartma işlemi
mantıksız bir uygulamadır.
Protestan Mezhebi öncelikle
kendi bünyesinde üç ana kola ayrılmıştır:
1- Lutheryanizm,
2- Kalvinizm,
3- Anglikanizm.
1- Lutheryanizm, Protestanlığın ilk şeklidir ve Martin
Luther'in fikir ve ideallerini benimseyen özel Hıristiyan görüşünü temsil eder.
Lutheryan Kiliseleri Almanya, Skandinav ülkeleri ve Amerika Birleşik
Devletlerinde daha çok yaygındır. inançlarına göre kilise, lâik hayattan
sorumlu tutulamaz.
2- Kalvinizm, günümüz Protestan dünyasının ikinci
ekolünü teşkil eder. Bir diğer adı Reforme Hıristiyanlık'tır. Akımın kurucusu
ve öncüsü olan John Çivin, sıkı bir dinî tecrübeden geçmiş Fransız asıllı,
ilâhîyat sahasındaki yazılarıyla tanınmış bir kişidir. O'nun gayesi mevcut
Hıristiyanlık'ta reform yaparak dinî başlangıçtaki, asıl haline kavuşturmaktır.
O'na göre Hıristiyanlığın topluma karşı, birtakım görevleri olmalıdır.
3- Anglikanizm, VIII.
Henry devrinden beri ingiltere'nin Resmi Kilisesi'dir. VIII. Henry (1491-1547)
ile Papa arasındaki bir kavgadan sonra doğmuş olan Anglikanizm'in en başta
gelen hedefi Hıristiyanlığı kendi öz niteliğine yeniden kavuşturmaktır. Onlara
göre papalık ile Presbiterianlık arasında en azından orta bir yol olmalıdır. Bu
yalnız kilise teşkilâtı düzeyinde değil, doktriner anlamda da
gerçekleştirilmelidir.
Protestanlık bu üç ana kolun
dışında ikinci derecede diyebileceğimiz on küçük gruba daha ayrılmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder