7 Haziran 2014 Cumartesi
Kürtçenin
Yapısı
Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular.
Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler.
Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır.
Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim,
Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler
kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi.
Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait
bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz
ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik
sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern
kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır.
Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin
atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı
da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı
kullanagelmişlerdir.
Kürtlerin Kullandığı Alfabeler*
Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı.
Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır.
Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar.
sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var.
Biraç örnek:
sümerce bugünkü kürtçe ile
Ga-meş Gamêş
Pa-bil-ga Bapîr
Lu-kal Mêrê kal
A-nê-nê Awane
Gu Guh, go
Gal Gel
Mi Mê
Nuh Tufanı Tabletleri
Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir.
Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular.
Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler.
Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır.
Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim,
Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler
kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi.
Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait
bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz
ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik
sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern
kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır.
Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin
atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı
da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı
kullanagelmişlerdir.
Kürtlerin Kullandığı Alfabeler*
Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı.
Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır.
Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar.
sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var.
Biraç örnek:
sümerce bugünkü kürtçe ile
Ga-meş Gamêş
Pa-bil-ga Bapîr
Lu-kal Mêrê kal
A-nê-nê Awane
Gu Guh, go
Gal Gel
Mi Mê
Nuh Tufanı Tabletleri
Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir.
0 yorum:
Yorum Gönder